Yumurta, dünya genelinde en çok tüketilen ve protein değeri yüksek gıdalardan biri. Hem ekonomik hem de besleyici olan yumurtanın üretim süreci, modern tarım teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte büyük bir dönüşüm geçirirken günümüzde serbest gezen tavuk yumurtası üretimi ve tüketimi başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada yaygınlaşıyor. Türkiye’nin en köklü ve lider yumurta üreticisi olan Keskinoğlu, 2017 yılından bu yana serbest gezen tavuk yumurtası üretimi gerçekleştiriyor.

Keskinoğlu Ticari Yumurta Üretim Müdürü Veteriner Hekim İlker Eker, serbest gezen yumurta üretimini, üretim süreçlerinde sürdürülebilirliğe yönelik detayları ve serbest gezen yumurtada gelecek projeksiyonunu paylaştı.

“Ticari Yumurta Üretim Müdürü olarak Keskinoğlu ticari yumurta üretimi ile birlikte Karacabey’de bulunan Verim Gıda tesisimizdeki üretimi yönetiyorum. Keskinoğlu ve Verim Gıda, Matlı Şirketler Grubu çatısı altında yer alan Türkiye’nin en büyük iki yumurta üreticisi. Verim Gıda, 2010 yılından bu yana sadece yumurta üretimi yapıyor ve Bursa bölgesinde tüketicilerimizle buluşuyor. Keskinoğlu ise Türkiye’nin her bölgesine ulaşıyor. 2017 yılında serbest gezen tavuk kümeslerinde yetiştiricilik yapmaya başladık ve ticari yumurta üretimimize serbest gezen tavuk yumurtası da ekledik.

Serbest gezen tavukçuluk, adından da anlaşılacağı gibi, tavukların belirli sınırlar içerisinde serbestçe dolaşabildiği bir yetiştirme metodudur. Bu sınırlar, devasa bir kümes alanı ve dışarıya açılan bahçe kısımlarını kapsar. Hayvanlardan ve dış etkenlerden tel örgülerle korunur ancak eşeleme, tüneme gibi doğal davranışlarını sergileyebilecekleri bir toprak zeminli ortam sunulur. Serbest gezen tavuklar bahçeye çıkabilirler ve bu nedenle elde edilen yumurtalar da serbest gezen yumurtası olarak bilinir.”

İlker Eker: “Keskinoğlu olarak tüm Türkiye’ye ve küresel pazarlara hitap eden ürünlerimizle geniş bir müşteri portföyüne ulaşmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, farklı tüketici segmentlerinin taleplerini karşılamak amacıyla serbest gezen tavuk yumurtası üretimimizin sürdürülebilirliğine önem veriyoruz. Serbest gezen yumurtasına olan talebin artması ve pastörize serbest gezen yumurta gibi spesifik ürün talepleri, bu alandaki büyüme potansiyelimizi artırmaktadır. Hedefimiz dünyadaki sayılı üreticiler arasında olmak. O nedenle dünya markası olma vizyonuyla hareket ediyoruz.”

“Serbest gezen kendine ait kuralları olan bir üretim metodudur”

“Serbest gezen tavuk tesisimiz yaklaşık iki dönüm kapalı ve iki dönüm açık alan olmak üzere toplam dört dönümlük bir alana sahiptir. Bu alanda yaklaşık 30.000 hayvan barındırılmaktadır ve 85 haftalık yaşam döngülerini bu alanda tamamlamaktadırlar.

“Serbest gezen yumurtacı tavuğun genetik seleksiyonu farklıdır. Örneğin, broyler kısa yaşam süreli ve et verimine odaklanmış genetik yapıya sahipken, serbest gezen yumurtacı tavuklar yumurtlama verimine göre melezlenmiş, kahverengi ırklardır. Ortalama 70-85 haftalık daha uzun bir yaşam süresine sahiptir ve temel amaçları yumurta üretimidir.

“Serbest gezen tavuklar iki aşamalı bir yetiştirme sürecinden geçerler. Bir günlük civcivler alınıp ayrı bir yetiştirme kümesinde, yaklaşık on beş hafta büyütülür. On beş haftanın sonunda üretim kümesine nakledilirler ve burada kendilerini üretim periyoduna hazırlarlar. Gerekli vücut ağırlığına ve olgunluğa geldikten sonra yaklaşık on dokuzuncu haftalarında da yumurtlama süreci yavaş yavaş başlar.

“Tavuklar genelde yumurtlamak için karanlık, sakin bir ortamı tercih eder. Serbest gezen kümeslerimizde sadece bir tane girişi olan içerisi karanlık folluklar vardır. Tavuklar buraya girerler, yumurtlarlar. Buradan da yumurtalar bant sistemi üzerinden yuvarlanarak yavaş bir şekilde gelir. Oradan da el değmeden ilgili alanlara ulaşarak viyollenir. El değmeden paketleme çapraz bulaşı olmadan yumurtanın pakete girmesine olanak sağlar. Bu da hijyenin üst seviyelere çıkarılması demektir.”

“Tedavi değil, koruyuculuk yapıyoruz”

“Tesisimizdeki açık alanlar, yırtıcılar, kuşlar, kediler ve köpekler gibi canlıların girişini engellemek amacıyla çok ince özel tel örgülerle çevrilidir. Bu sayede hava sirkülasyonu devam ederken dışarıdan hastalık taşıyıcılarının girişi engellenir.

“Kanatlı sektörünün tamamında, hastalıkların girişini ve yayılımını engellemek amacıyla biyogüvenlik uygulamaları yapılır. Bu durum elbette ki serbest gezen tavuk yetiştiriciliği için de geçerlidir. Personel hijyeni, giriş-çıkış hijyen önlemleri, kümes ve toprak alan dezenfeksiyonu uygulamaları eksiksiz yerine getirilir. Çünkü, tedaviden ziyade ne kadar koruyuculukla ilerlerseniz o kadar sağlıklı ve yüksek verimli üretim yaparsınız.”

İlker Eker: “Bilimsel olarak yapılan araştırmalar serbest gezen tavuğu ile kümes tavuğu yumurtaları arasında protein değeri veya sağlık açısından hiçbir fark olmadığını göstermektedir. Ancak serbest gezen tavuklar, ırkları gereği kahverengi olmaları nedeniyle tüketiciler tarafından daha doğal olarak algılanmaktadır. Bunun yanında tüketicilerimiz bilmelidir ki, Türkiye’deki kanatlı eti ve yumurta üretimi mevzuatı gereği, etlik piliçlerde ve yumurtacı tavuklarda hormon kullanımı kesinlikle yasaktır. Tüm yumurtalar, serbest gezen olsun kümes olsun yetiştirme metoduna bakılmaksızın hormonsuzdur.”

“Serbest gezen tavuk sürdürülebilir üretimi destekler”

“Serbest gezen tavuk çiftlikleri genellikle tarım yapılmayan arazilerde kurularak verimsiz arazilerin değerlendirilmesine olanak tanır. Daha geniş alana yayılmış bir üretim mevcuttur. Bu da kıt kaynaklarla yaşadığımız dünyamızda sürdürülebilir üretimi destekleyen önemli bir detaydır.

“Bunun yanında serbest gezen gibi tüm ticari yumurta üretiminde gübre iki günde bir bantlar aracılığıyla dışarı çıkarılır. Buradan da el değmeden kamyonlara yüklenerek geri dönüşüm için biyogaz tesislerine gönderilerek sürdürülebilir çevre yönetimine katkı sağlanır.”

“Dünya markası olma vizyonuyla hareket ediyoruz”

“Türkiye’de serbest gezen yumurta pazarının geleceği, tüketici farkındalığının artmasına ve alım gücünün yükselmesine bağlıdır. Şu anda pazarın küçük bir yüzdesi bu ürünleri tercih etmekle birlikte her geçen gün bu oran artmaktadır. Pazarın gelişimi, genel ekonomik konjonktür ile de yakından ilişkilidir.

“Keskinoğlu olarak günlük 5.800.000 adet toplam ticari yumurta kapasitemizi gelecekte 10-15 milyona yükselterek üretimimizi en az iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Bu artış serbest gezen yumurta üretimindeki artışla birlikte gerçekleşecektir. Avrupa gibi bölgelerde serbest gezen yumurtasına olan talebin artması ve pastörize serbest gezen yumurta gibi spesifik ürün talepleri, bu alandaki büyüme potansiyelimizi artırmaktadır. Hedefimiz dünyadaki sayılı üreticiler arasında olmak. O nedenle dünya markası olma vizyonuyla hareket ediyoruz.”

“Matlı’nın sistemli yapısı, Keskinoğlu’nun güçlü marka bilinirliğiyle birleşti”

“Matlı Şirketler Grubu bünyesine katılması, Keskinoğlu’na sistematik ve teknolojik bir dönüşüm sağladı. Keskinoğlu’nda yeni otomasyon birimleri kurulmuş, su otomasyon sistemleri gibi altyapılar geliştirilerek tüm veriler uzaktan izlenebilir hale gelmiştir. Bu da daha verimli ve şeffaf bir üretim süreci sunmaktadır. Çünkü Matlı, sistem odaklı bir şirket yapısına sahip ve tüm üretim süreçlerini yüksek teknolojiyle ve hassas verilerle takip eder. Örneğin, kümes bazında yumurta ağırlığını %1 hassasiyetle takip edebilen teknolojiler Matlı bünyesinde mevcuttur.

“Kısacası, Matlı’nın köklü ve sistemli yapısı, Keskinoğlu’nun güçlü olan marka bilinirliğiyle birleşerek çok daha profesyonel bir üretim periyodunun doğuşuna yol açtı. Matlı, yem üretiminden büyükbaş hayvancılığa, süt üretiminden lojistiğe kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren ve Türkiye’nin protein kaynağı olma hedefinde ilerleyen bir şirketler grubudur. Bu geniş tecrübe ve sistemli yaklaşım, Keskinoğlu’na önemli bir katkı sağlamıştır.”

İlker Eker: “Keskinoğlu’nun Matlı Şirketler Grubu bünyesine katılmasıyla birlikte Keskinoğlu’nun köklü marka bilinirliği, Matlı’nın sistemli ve teknolojik yaklaşımıyla birleşerek sektörde daha da güçlü bir konuma gelmelerini sağlamıştır.”