Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun 1946 yılında kurulduğu güne atfen 1984 yılından bu yana 14 Mayıs “Dünya Çiftçiler Günü” olarak kabul görmektedir. Bu anlamlı günde çiftçiliğin insan ve toplum yaşamı için değeri yeniden dile getirilirken, tarımın ve çiftçilerin sorunları da gündeme taşınmaktadır. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, “Keskinoğlu olarak ‘Gelecek nesilleri önemsiyoruz’ misyonuyla hareket ediyor ve geleceğin doğru şekillenmesinde üstlendikleri sorumluluk için çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyoruz” dedi.
Çiftçiliğin dünyanın en eski ve saygın mesleklerinden biri olduğunu belirten Matlı, “İnsanın doğayla en fazla bütünleşmiş, en yaşamsal ve en değerli üretim faaliyeti olan tarımın bu özellikleri hiç değişmemiştir ve hiçbir zaman değişmeyecektir. Keskinoğlu’nun da dahil olduğu Matlı Şirketler Grubu olarak tarım ve gıda sektörlerinde yarım asrı aşan tecrübemizle köyden kente göçün önüne geçerek kırsal kalkınmaya katkı sağlamak istiyoruz” dedi.
“Her bir yetiştiricimiz bir iş insanıdır”
Dünya genelinde iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine yoğun şekilde maruz kalındığını ifade eden Matlı, “Piliç eti ve yumurta üretimi verimsiz topraklarda da yapılabilen tarımsal bir faaliyet. Çiftliklerimiz ya da tesislerimiz birinci derecede tarım toprağında olmaksızın kırsal kalkınmaya çok olumlu tesir ediyor. Yetiştirici çiftliklerimiz, damızlık çiftliklerimiz, yarka çiftliklerimiz ile birlikte kuluçkahanelerimiz, kesimhanelerimiz var ve burada istihdam ettiğimiz çok sayıda çalışan var. Yani coğrafi olarak ari kalmış, kentleşmemiş ya da sanayileşmemiş bir bölgede sanayiye ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan bir iş yapıyoruz. Bu da kırsalda istihdam yaratan insanları köylerinden koparmadan para kazanabilecekleri, ekonomik faaliyetlerini sürdürebilecekleri bir iş kolu yaratmak demek oluyor” dedi.
Matlı, sözlerine şöyle devam etti: “Yetiştirici çiftlik dediğimizde küçük ölçekte oluşumlardan bahsetmiyoruz. Çoğu yetiştirici çiftlikleri 2.000 m2’nin üzerinde kümesler anlamına geliyor. Yetiştiricilerimiz bu sistem içinde hem bir işletme sahibi oluyorlar hem istihdam yaratıyorlar. O nedenle her bir yetiştiricimiz bir iş insanıdır aynı zamanda. Dolayısıyla bölgenin gelişimine ve ülke ekonomisine hep birlikte katkı sağlıyoruz.”
“Kanatlı sektöründe çalışan çiftçilerimiz de büyümeyi sürdürecektir”
“Sıklıkla tekrarladığımız gibi en ekonomik hayvansal protein kaynağı kanatlı eti ve yumurtasıdır” diyen Matlı, “Bu, dünyada da farklı değil. Artan nüfus ile birlikte ekonomik hayvansal protein kaynağı olan kanatlı etine ve yumurtasına talep doğal olarak artıyor. Üretimde kullanılan su ve enerji miktarına bakıldığında bu sektörler ekolojik olarak verimli, bu nedenle sürdürülebilirdir. Tüm bu olumlu sebeplerden ötürü dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kanatlı eti ve yumurta üretimi, ihtiyaç doğrultusunda kaçınılmaz olarak büyüyen ve büyümeye devam edecek olan sektörler” dedi.